6 Ekim 2011 Perşembe

Aşk Yeniden...

   Kimi begenir Mehmet Coskundeniz'in yazılarını kimi begenmez.. Ben ortada bir yerlerdeyim aslında ama, bugun, yazdıgı kitaplardan birinin bir bölümünü okudum.. Şöyle;
   "Bir ilişkiye başlarken ne zaman bitecegini, nasıl biteceğini bilemez insan.. İlişki hic bitmeyecekmiş gibi yasanmalı. 'nasılsa bitecek' diye yasanan ilişki sadece bir sözleşmeden ibarettir. Ona da ilişki denmez..
   Aşkın bitiş noktası cogunlukla bagıra bagıra gelir. Aşk haykır; 'ben bitiyorum, beni kurtarın' diye. Taraflardan biri bu haykırısa kulak verip caba göstermeye baslar. Ancak diger taraf onunla aynı fikirde degilse tek kişinin cabası o askı kurtarmaya yetmez.. Aşkı kurtarmak istemeyen taraf da pılını pırtısını toplayıp ceker gider.. 
  O, giderken sizin ne durumda oldugunuzu düşünmez. Çünkü agır bir yükten kurtuldugunu düşünmektedir. O büyük bir rahatlama hissederken, siz yaşayamadıgınız askınızın ve acılarınızın altında ezilmeye baslarsınız. O andan sonra bir koma durumu baslar. Koca dünyada yapayalnızsınızdır artık. Yani size öyle gelmektedir. Dostlarınızın, ailenizin hiçbir önemi yoktur. Zaten sizin 'sinenizdeki yarayı' sarabilecek durumda da değillerdir. Yakınlarınız, sizi terk eden sevgiliniz hakkında kötü konustukca onlarla da kavga etmeye baslarsınız. Onları da kaybedersiniz. Yani ne yapsanız bu acıyı yasamaktan kurtulamazsınız.
   Sonra birbiri ardına sorular gelmeye baslar. "neden bitti, hata kimdeydi, baskası mı var?..." Bu sorular yanıt bulsa dahi neyi degiştirebilirsiniz ki? Düşündükce işin içinden cıkamaz hale gelirsiniz. Giden kendi istegiyle gitmisse eger, sizin soruları yanıtlamanız onu geri getirmeyecektir. 
   Sizi böyle p... gibi ortada bırakıp gitmesini bir türlü içinize sindiremezsiniz. Bu durumda kimisi işi hakarete hatta -erkekse- siddete kadar vardırır. kimisi nasıl intikam alacagının planlarını kurmaya baslar. kimisi de kendisine sonraları daha da acı verecek olan 'geri dön' yalvarmalarına baslar. Kendini acındırır, intihar tehditleri savurur. Giden sevgili belki bu yakarıslara acır ve kısa süreli de olsa geri döner; ama, bu dönüş asla kesin dönüş olmayacaktır. 
   Eski sevgilinin hayali sizinle ne kadar kalırsa, sizin hayattan kopuk şekilde yasamanız da o kadar uzun sürecektir. Elbette unutmak mümkün degildir. 
   Kimse size "anılarınızı unutun" demiyor. Ama sevgiliniz oldugunda bile 'yalnız' oldugunuzun bilinciyle yasayın ilişkinizi. Hayatınız bir kişinin elleri arasına bırakmayın. 'Bitti' demeyi ögrenin. Terk edildiginizde hayata direnme gücünü yine kendinizden alacaksınız. İşte bu güç, hayatın ellerinizden kaçıp gitmesine izin vermeyecek..."
   Ve son olarak; hediye edilen de bir sarkı; Yeni Türkü-Aşk yeniden...
   Terk etmemek ve daha önemlisi terk edilmemek umuduyla, iyi geceler...